Katliama HAYIR
Sokak köpeklerinin toplanması ve 1 ay içinde sahiplenmezse öldürülmeleri için mecliste bir tasarı var. Kısırlaştırmak yerine ellerimizi kana bulamayı tercih ediyorlar.Bu vahşete ortak olmamak, insanlık dışı uygulamanın hayata geçmemesi için kamu oyu oluşturmak ve sesimizin duyulmasını istiyoruz. Ben İstanbul Barosu Hayvan Hakları Komisyonu üyesiyim. Komisyon olarak aşağıdaki metni hazırladık. Aynı hassasiyeti paylaşan arkadaşlarımdan Cimer ve Açık kapıya aşağıdaki metni ekleyerek şikayetçi olmalarını rica ederim.
Şimdiden teşekkürler
Av. Yağmur Uraz
2024 yerel seçimleri öncesi ve sonrasında sokakta yaşayan hayvanlara yönelik gerçekleştirilen şiddet eylemleri, kanunsuz toplamalar ve mecliste görüşüleceği açıklanan yeni yasa tasarısı karşısında, hak savunucusu tüm yetkilileri göreve çağırıyorum.
Taraflı basın ve trol çeteleri aracılığıyla her geçen gün köpürtülen tecrit ve katliam odaklı yasama sürecini etkileyebilecek bir yasal düzenlemeye karşı olduğumu bildirmek istiyorum.
5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanununun 6. maddesine göre; SOKAKLAR, HAYVANLARIN DOĞAL YAŞAM ALANIDIR.
Bugüne kadar hayvan üretim çiftliklerinin kapatılmaması, hayvan sahiplerinin hayvanlarını sokağa terk etme gibi eylemlerine idari para cezalarının uygulanmaması, belediyelerin 5199 sayılı Kanun uyarınca görevlerini yerine getirmemesi, mama fiyatlarının fahiş rakamlara ulaşması, veteriner ve tedavi masraflarının artması gibi nedenler varken; sorunu, hayvanların yaşam alanı olan sokakta yaşamaları olarak görmek kabul edilemez.
Sokak hayvanları popülasyonun artış göstermesinin baş sorumlusu; üretim çiftliklerini tamamen kapatmayıp sokağa terk edilen hayvan sahipleri ile görev ve sorumluluğunu yerine getirmeyen kurumlara karşı idari ve adli yaptırım öngörmeyenlerdir!
İnsanlar tarafından, kentleşme ile bakıma muhtaç hale getirilerek beton yığınları arasında yaşamak zorunda bırakılan sokak hayvanları bizlerden önce de hep vardı. Sokak hayvanlarının, bizler gibi doğanın ayrılmaz bir parçası olduğunu ve sokakta onlarla birlikte yaşadığımızı ve birer misafir olduğumuzu hatırlatmak isterim.
5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun, biz hayvan hakları savunucuları için kırmızı çizgisi olan 6. maddesi; “Sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanların en hızlı şekilde yerel yönetimlerce kurulan veya izin verilen hayvan bakımevlerine götürülmesi zorunludur. Bu hayvanların öncelikle söz konusu merkezlerde oluşturulacak müşahede yerlerinde tutulması sağlanır. Müşahede yerlerinde kısırlaştırılan, aşılanan ve rehabilite edilen hayvanların kaydedildikten sonra öncelikle alındıkları ortama bırakılmaları esastır.” hükmünü içermektedir.
Bizim oylarımız ile seçilenlerin görevlerinden biri de birlikte yaşama kültürünü savunmaktır. Toplu tecrit ve yok etme çağrılarının yapıldığı bugünlerde yetkililer acilen yaşamdan yana olmaya, köpeklerin toplatılarak ölüm kamplarına hapsedilmesine ve ‘uyutma’ kılıfı altında katliam yapılmasına karşı dur demek zorundadır.
TEK ÇÖZÜM: KISIRLAŞTIRMA!
- MADDEYE DOKUNMA!
KISIRLAŞTIR, AŞILA, ALDIĞIN YERE BIRAK ve YAŞAT!